Amerika
70,00 TL
*9,41 TL den başlayan taksitlerle!!
Amerika, Franz Kafka’nin yazmaya basladigi ilk romandir. Fakat yazar, 1911 yilinin sonundan 1914 yilina kadar araliklarla üzerinde çalistigi ve Der Verschollene (Kayip Kisi) basligini vermeyi düsündügü romanini tamamlayamadi. Yalnizca "Atesçi" baslikli bölümü 1913 yilinda ayri bir öykü olarak yayinlayabildi. Franz Kafka’nin ölümünden sonra ise Max Brod 1927 yilinda bu roman fragmanini Amerika basligiyla yayinladi.Romanda, dönemin yaygin basmakalip Amerika imgesinin tersine bir durum söz konusudur. Romanin kahramani Karl Rossmann geldigi firsatlar ülkesi Yeni Dünya’da basarili bir kariyere baslamak yerine sosyal anlamda sarsici bir inis yasar. Kendisini bastan çikartan bir hizmetçi kizdan gayrimesru çocugu dünyaya geldigi için ebeveynleri tarafindan evden kovularak Amerika’daki amcasinin yanina gönderilen Karl, Okyanusu geçerek New York’a ayak bastiginda aslinda bir anlamda vatansizdir artik. Iyi niyetli, gördügü haksizliklara karsi çikmadan edemeyecek kadar gelismis bir adalet duygusuna sahip ve biraz da naif sayilabilecek on alti yasindaki Karl’in bu yeni ve soguk dünyada kendine bir yer bulamayacagi, daha romanin basindaki New York Limani’na giris sahnesinde Özgürlük Aniti’ni gördügünde belli olur: Heykelin elinde tuttugu sey mesale degil, Karl’in basina geleceklere isaret eden kiliçtir. Sehirlerin, binalarin, yollarin, iletisim sistemlerinin, otellerin, tiyatrolarin, kisacasi her seyin Avrupa’dakilerle karsilastirilamayacak denli büyük boyutlarda oldugu ve devasa bir makine gibi isleyen bu dünyada acimasiz kapitalizm ve onun insanlar arasi iliskilere yansimalari da egemendir. Amerika, Kafka için bu anlamda modern toplumun bir metaforu durumundadir. Avrupa’da tutunamayan Karl’in buradaki tutunma çabalarinin da kisa süre sora basarisizliga ugrayacagi daha basindan bellidir. Önce yanina yerlestigi zengin amcasi onu tam anlasilamayan bir nedenden dolayi reddeder ve onu ülkenin Batisi’na gönderir. Daha sonra Karl Occidental Otel’de asansörcü olur. Bu otelin, arka planda kalan, anonim güçler tarafindan yönlendirilen karma karmasik ve anlasilmaz yönetim yapisi da ona bu devasa iktidar mekanizmasi karsisindaki güçsüzlügünü hissettirir. Buradan kovulduktan sonra kendini sarkici Brunelda’nin evinde bulur. Zorla tutuldugu bu evden ve ona yine güçsüzlügünü hissettiren bagimlilik iliskisinden sonunda bir sekilde kurtulur ve bir tiyatroda is basvurusunda bulunur. Is basvurusu sirasinda adini "Negro" olarak vermesi de, dönemin Amerikasi’nda zencilerin toplumsal dislanmisligi düsünüldügünde, Karl’in Avrupa’da oldugu gibi, Amerika’da da zenci muamelesi gördügünü ortaya çarpici biçimde koyar.Bundan sonrasi tamamlanmamis olan roman, Kafka’nin diger romanlarina göre daha kolay okunabilmekte, ama yine en onlar kadar ustaca yazilmis oldugunu belirtmek gerekir. Özellikle romana egemen olan derin melankoli ve Karl Rossmann büyük güçler karsisindaki çaresizligi, Kafka’nin sonraki yapitlarina isaret eder.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!