Dahi

Nikita Lalwani 2007 Man Booker Ödülü’ne aday gösterilen ve 2008’de Desmond Elliot Yeni Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk romani Dâhi’de deha, egitim, göçmenlik ve ebeveyn-çocuk iliskisini sorguluyor. Hindistan’dan Ingiltere’ye göç etmis bir anne ve babanin kizi olan Rumi Vasi hem etnik kökeni hem de dehasi nedeniyle çifte bir yabancilasmanin hüküm sürdügü bir hayati yasamaktadir. Ancak onu bu yalnizliga iten kültürel çevreden ziyade ailesinin uyguladigi baskidir. Annesi Bati ahlakinin kizini yozlastirmasini istemezken, babasi Rumi’nin dehasini gelistirmesi için kati kosullarda –sogukta ve herkesten soyutlanmis bir halde– çalismasi gerektigini savunur. On besinde Oxford’da matematik ögrenmeye hak kazanan Rumi onun adina belirlenmis ve izlemek zorunda oldugu yolu sorgulamaya baslar ve, bedeli ne olursa olsun, bu hayattan kurtulmayi kendine amaç edinir.