Homerosçu İlahiler
90,02 TL
*12,10 TL den başlayan taksitlerle!!
Homerosçu İlahiler Yunan tanrılarına yönelik heksametron veznindeki otuz üç hymnos’tan (ilahi/neşide) oluşan bir külliyattır. Bu külliyatın böyle bir başlıkla anılmasının sebebi İlahiler’in Antikçağ’da Homeros’a, yani Ilias ve Odysseia’nın bestecisi olduğu varsayılan kişiye atfedilmesidir.
Homerosçu İlahiler külliyatını oluşturan bu kitaptaki metinler matbu olarak ilk defa Erken Modern Avrupa’nın en etkili hümanistlerinden biri olan Demetrius Chalcondyles tarafından 1488 yılında yayımlanmıştır.
Hepsi tanrılara yönelik bir çağrıyla başlayan ve bir elvedayla tanrıyı uğurlayarak sonlanan Homerosçu İlahiler icracının farklı yaklaşımlarından kaynaklanan stratejileriyle Eski Yunan dini ve mitolojisi kadar, mitsel coğrafya tasavvuruna, Homeros çağından itibaren sürdürülen ve belirli açılardan bütünüyle korunan icra geleneğine dair kilit nitelikte bilgiler sunar. Daha önemlisi, belki de bu metinlerin modern insanın en çok ihtiyacı olduğu bir zamanda “işaret eden dilin” kökten etkisizleştiği kutsallığın liturjik aurasına bin yıllar ötesinden seslenen bir davet niteliği taşımalarıdır. Eski Yunan dini çerçevesinde tanrısallığın bir tür mevcudiyeti/hazır bulunuşu olarak hymnos’un bağlamının sunduğu bu kutsallık, dışarıda bırakan bir ürkütücülükle değil, içten bir selamlamanın beklenmedik irkilticiliğiyle dinleyicilerini çağırır.
Homerosçu İlahiler külliyatını oluşturan bu kitaptaki metinler matbu olarak ilk defa Erken Modern Avrupa’nın en etkili hümanistlerinden biri olan Demetrius Chalcondyles tarafından 1488 yılında yayımlanmıştır.
Hepsi tanrılara yönelik bir çağrıyla başlayan ve bir elvedayla tanrıyı uğurlayarak sonlanan Homerosçu İlahiler icracının farklı yaklaşımlarından kaynaklanan stratejileriyle Eski Yunan dini ve mitolojisi kadar, mitsel coğrafya tasavvuruna, Homeros çağından itibaren sürdürülen ve belirli açılardan bütünüyle korunan icra geleneğine dair kilit nitelikte bilgiler sunar. Daha önemlisi, belki de bu metinlerin modern insanın en çok ihtiyacı olduğu bir zamanda “işaret eden dilin” kökten etkisizleştiği kutsallığın liturjik aurasına bin yıllar ötesinden seslenen bir davet niteliği taşımalarıdır. Eski Yunan dini çerçevesinde tanrısallığın bir tür mevcudiyeti/hazır bulunuşu olarak hymnos’un bağlamının sunduğu bu kutsallık, dışarıda bırakan bir ürkütücülükle değil, içten bir selamlamanın beklenmedik irkilticiliğiyle dinleyicilerini çağırır.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!