İslam Medeniyetinin Dinamikleri

Kadim bir medeniyet olan Islâm medeniyeti, içinde barindirdigi çesitli irk, din, renk, mezhep ve inanç gruplariyla evrensel bir uygarligin isaretlerini vermistir ve bu durum el’an devam etmektedir. Islâm medeniyetini olusturan dinamikler; hosgörü, bilim, erdem ve irfan gibi âlemsümul olgular üzerine dayanmaktadir. Islâm medeniyetinin gelecegi, geleneginden kopartilmadan hosgörü, erdem ve irfan üzerine bina ve insa edilmelidir. Bu yapilmadan bilim ve teknolojideki gelisim ve dönüsüm, mekanik ve maddî olmaktan öteye gitmeyecektir. Cemiyet ve ferdin cisim ve ruhu, zihin ve kalbi, akil ve inanci birbiriyle uyumlu bir harmoni olusturmalidir. Böyle bir uyum ve harmoni olusturmadan insa edilen her istikbal, ruhunu yitirmis, mekanik ve maddî bir gelismeyle sinirli kalacaktir. Kadim uygarliklarin fâili olan Islâm medeniyeti için böyle bir gelecek tasavvuru düsünmek, onun tarihî misyon ve tecrübesiyle uyumlu bir öngörü olmayacaktir. Hosgörü, bilim, erdem ve irfan medeniyeti olan Islâm medeniyetini, bu –maddî ve manevî- dinamikler sekillendirecek ve ihyâ edecektir. Medeniyetimiz için böyle bir gelecek algisi ve tasavvuru, ütopik bir tavir degildir. Zira bir defa gerçeklesenin bir kez daha gerçeklesmesi ilâhî evrensel bir ilkedir.